Bir zamanların ve her zamanın güzel içeceği GAZOZ
9.1.2017 01:52:00

Yazı: Hürriyet'te Mete Tamer Omur imzasıyla 8 Aralık 2013 tarihinde yayınlanmış. Beğendiğimiz için Muğla Bülteni okuyucularımızla paylaşmak istedik :)

Özellikle 60 ve 70'li yılların bir numaralı içeceği gazozu, son yıllarda Egeli üreticilerin de başı çektiği yerel markalar tekrar canlandırdı.

GAZOZ... Siyah beyaz dünyamızın renkli bir tadıydı. Özellikle 60 ve 70'li yıllarda yaşayanlar için birçok anı... Çay bahçesinde pipetle köpürtüp, leblebi eşliğinde içildi. Kimi zaman mahalle arasında onu yudumlamak adına top koşturduk... Kimi zaman da yazlık sinemada izlenen filmin hararetini aldı, içimizi serinletti... Kapağı bile çocukluk yıllarımızın en büyük oyun aracıydı.

Maden suyuyla gelmiş

Gazoz Türkiye'ye 1890'larda, maden suyuyla girmiş. Osmanlı'da ilk gazoz üretimi ‘Mısırlıoğlu' markasıyla 1908'de yapılmış. Bu markayı sırasıyla Hasanbey, Neptün, Hürriyet izlemiş. 1923'de Cumhuriyet markalı gazoz piyasaya çıkmış.Devamında Cincibir, Ankara, Elvan, Kocataş, Olimpos, Recep, Şirin Ada, Güven gibi yerel gazoz markaları ortaya çıkmış. Uzun yıllardır yerel kalan ve bazıları yok olan markalar, bugün tekrar atağa geçmiş gib. Burada da Egeli üreticiler dikkat çekiyor. Zincir marketlerin raflarında çok sık rastlanmayan markalar, daha çok çay bahçelerinde ve kıraathanelerde satılıyor. Daha çok toplu satış yapan markalar, küçük marketlerin, bakkalların raflarında da yer buluyor. Gazozun, bugün 290 milyon liralık bir ekonomik büyüklüğü var. Bu hafta birçoğumuzun hatırlarında yeri olan gazoz sektörünü ele aldık.

 

Sektörün babası

Bugün Türkiye'de 60'a yakın gazoz markası var. Bunların önemli bir kısmı Ege'de. Bunlardan biri de Su-Ga... Eski ismiyle de İmren Gazozu... Su-Ga ya da İmren, İzmir'in en eski gazoz markalarından... Kurucusu ise Nurettin Özertuğrul... Nurettin Amca, bugün yaşayan en eski gazoz üreticisi... 95 yaşında. Nüfusun kağıdında yazan tarih, 1335...

Bu işi babasından öğrenmiş. Osmanlı döneminde, babası ve iki amcası Zülfikar Biraderler ismiyle gazoz üretiyormuş. Nurettin Amca ise bu işe kendi söylemiyle, 1945'te adım atmış... 1960 ve 70'li yıllarda İzmir'de yaklaşık 41 gazoz üreticisi olduğunu anlatan Nurettin Amca, sözlerine şöyle devam ediyor: "O dönem bizim fabrikamızda 120 kişi çalışıyordu. 12 aracım başta İzmir olmak üzere, Ege'nin çeşitli illerine dağıtıma çıkıyordu. Ama rekabet ve zamanın koşullarına ayak uyduramama yüzünden bugün 12 kişiyle yola devam ediyoruz. 24 saat üretim yapardık, şimdi de haftada 2 kez makineleri çalıştırıyoruz. 4-5 bin kasalık bir üretim yapıyoruz. Kıraathane, çay bahçesi gibi yerlere ürün veriyoruz."

 

 

At arabasıyla dağıtım yaptı

Nurettin Amca, 16 yıl at arabasıyla gazoz dağıtmış. 50'li 60'lı yıllarda İzmir'in sayıları oldukça az olan ilk araçlarından birini alarak dağıtıma çıkmaya başlamış. 80 kuruşa bir kasa gazoz sattığı yıllarda, dağıtım yaptığı ilk aracını 6 aylık sıranın sonunda 7 bin 650 liraya almış... Nurettin Amca, "O dönemki araçlar benden başka kimsede yoktu. Yokluk zamanında 6 ay sıra bekliyor araç alıyorduk. Ben de bu şartlar içinde ilk aracımı aldım. Kardeşimin desteğiyle hemen direksiyona geçtim. Daha sonra da bir günde ehliyet aldım" diyor.

HEM SİYASET HEM İŞ DÜNYASI

Nurettin Özertuğrul, ilk başta İmren Gazozu ile yola çıkmış. Ama daha sonra işin içine su üretimi de girince su ve gazozun birleşiminden oluşan Su-Ga 1966'da ortaya çıkmış. Nurettin Amca, bir dönem yani 3 yıl Bornova Belediye Başkanlığı da yapmış... Ege Bölgesi Sanayi Odası'nda Alkollü ve Alkolsüz İçki Sanayi Komitesi'nin 21 yıl başkanlığını yürütmüş. Bir dönem var olan Gazoz Üreticileri Derneği'nin de başkanlığını üstlenmiş.

MİLLİ SERVET DEDİ KOLEKSİYONER OLDU

İzmirli Tolga Bugakaptan, "Çocukluğuma dair bir anı ve milli servet" dediği gazozun bugün Ege'de, hatta Türkiye'deki sayılı koleksiyonerlerinden biri. Bugakaptan'ın şu anda 120'ye yakın markadan oluşan zengin bir koleksiyonu var. Geçmişte gazoz şişelerinin şekli ve renginin farklı olduğunu anlatan Bugakaptan, gazoz ile ilgili düşüncülerini şöyle anlatıyor:

 

 

Hayatımın rengi

"Gazoz benim siyah beyaz hayatımın renkli bir tadıydı. Gazozun bizlerin dünyasında, bir Kemal Sunal, Adile Naşit, siyah beyaz izlediğimiz Dallas, ikram edilen gazozda ‘acaba ilaç var mıydı?' sorusuyla Nuri Alço korkusu şeklinde yeri vardı.. Tek kapılı Anadol marka arabalar, hatta ilk okulda teneffüste kantinden gazoz ve simit alışımız ya da sinemaya gittiğimizde ‘ara olsa da buz gibi gazoz içsek' dediğimiz yıllara götüren bir tat. Ben de bu anıları hem hatırlamak, hem de çocuğuma da bir hatıra ve geçmişi aktarmak için bu işin koleksiyonu yapıyorum."

 

 

Müzayede bile yapılıyor

Koleksiyon işinin de bir ekonomisinin oluştuğuna dikkat çeken Bugakaptan, "Çeşitli internet sitelerinde, bu ürünlerin satışı oluyor. Yılına göre fiyatlar çıkıyor. Kimi zaman 20 liralık gazozda oluyor, kimi zaman 400-500 liralık. Belirli aralıklarla Anadolu'dan işim gereği gittiğim yerlerden gazoz topluyorum. Yeni insanlar tanıyorum. Hatta bazı kentlerde gazoz müzayedeleri de yapılır oldu" dedi.

 

 

ÇOCUKLUĞU HATIRLATIYOR TALEPTE CANLANMA VAR

Bölgenin önemli ürünlerinden birisi de 1930'da Hüseyin Karakuş'un kurduğu Dört Mevsim Gazozu. Akhisar'daki markanın yönetiminde bugün 3'üncü kuşaktan, merhum Hüseyin Karakuş'un torunları Burçin ve Berk Karakuş kardeşler var. Burçin Karakuş, markayı daha iyi bir noktaya taşımak adına yoğun mesai harcadıklarını belirtiyor, "Çağa uygun kurduğumuz tesisle, şimdilik saatte 3 bin kapasiteli tesisimizde üretime başladık. Üretimimiz de bedelsiz şişe kullanıyoruz. Hedefimiz önce bölgemizde, daha sonrada Türkiye'de bayilikler vererek markamız olan ‘Dört Mevsim Gazozu'nu tanıtmak istiyoruz. Bakkal, kahvehane, pastane, bazı yerel marketler kanalıyla tüketiciyle buluşuyoruz. Son dönemde tekrar bir canlanma başladı. İnsanlar çocukluk yıllarını hatırlattığı için nostalji olarak görüyorlar. Biz de pazarlama çalışmalarımızı artırdık" diyor.

 

 

AVRUPA'YA DA İHRACAT VAR

Zafer Gazozu'nun Genel Müdürü Adnan Şiphir de 1934 kurulan firmanın, ilk başlarda Denizli ve çevresine ürün verdiğini anlatarak söze başlıyor. Zafer Gazozu, bugün ise Ege ve Akdeniz'de görmek mümkün. Ayrıca Avrupa'ya da ihracat yapıyor. Şiphir, "Saatte 30 bin şişeleme yapıyoruz. Kalitemizi koruyabilmek için kaliteli hammaddeleri son teknolojiyi kullanarak, en hijyen koşullarda üretim yapıyoruz. Müşterilerimiz yıllardır ‘gazoz' değil ‘Zafer' adıyla istedikleri bu efsane tadı korumak adına, üretim hala yüzde yüz gerçek şeker ile yapıyoruz" bilgisini verdi.

 

 

İÇEN BİLİR'İ YAZMAK ZORDU EFE İLE YOLA DEVAM ETTİ

Denizli'nin Bekilli ilçesinde 1966'da üretime ‘İçen bilir' gazozları ile yola çıkan Ali Çankal ve aağabeyi bugün yollarına Ege markasıyla devam ediyor. 1972'ye kadar kullandıkları ‘İçen bilir' markasını gazoz kasalarının üzerine keçeli kalemle yazmakta zorlanınca yeni bir isim arayışına girdiklerini kaydeden Çankal, sonunda Ege'nin yiğitlik sembolü ‘Efe'yi markaları yapmaya karar verdiklerini söylüyor. 2001 ekonomik kriz nedeniyle küçülmeye gittiklerini aktaran Çankal, şöyle devam etti: "Bir dönem Amerika, İngiltere, Türk cumhuriyetleri ve Yunanistan'a ihracat yaptık. Şu anda ağırlıklı Ege'ye çalışıyoruz. Saate 10 bin şişe üretim kapasitesi var. Yeniden atağa kalktık. Yurtdışından da talep alıyoruz." Bazı politikalar yüzünden üreticinin küstürüldüğünü savunan Ali Çankal, "Sanayicinin hiç destekçisi olmuyor. Sanayiciyi küstürüyorlar. Katma değer yaratanın değeri bilinmiyor. Teşvikler veriliyor fakat hep aynı kişiler yararlanabiliyor" diyor.

EGE'DEN ÇEŞİTLİ GAZOZ MARKALARI

İzmir: Cincibir, Venüs, Huzur, Su-Ga, İzmir, İmbat, Neşe, Mercan, Çamlıdağ, Buzzy. Denizli: Zafer, Yeni Zafer, Efe, Aysu. Aydın: Neşe, Topçam Çine, Madran, Servet, Özpınar. Balıkesir: Balsa, B.Camlıca, Yeşil Çamlıca, Kulüp. Çanakkale: Can-Ka. Manisa: Cem, Bensu Ice Fresh, Oba, Dört Mevsim, Bozdağ, Kula. Muğla: Bodrum. Bu markaların bir kısmı malesef bugün üretilmiyor.

SU VE ŞEKER ÖNEMLİ

Bir gazozun tadını belirleyen en önemli iki etken, kuşkusuz su ve şeker... Her bölgenin suyunun tadı farklı. Bu nedenle gazozları birbirinden ayıran en önemli özelliklerin başında su geliyor. Bunun yanı sıra şeker oranı da her markada farklı. Bir gazoz ne kadar doğal şekerden yapıldıysa o kadar tercih edilir marka oluyor. Gaz oranından, aromasına kadar bir çok detay gazozun tadını belirliyor.

 

Yazı: Hürriyet'te Mete Tamer Omur imzasıyla 8 Aralık 2013 tarihinde yayınlanmış. Beğendiğimiz için Muğla Bülteni okuyucularımızla paylaşmak istedik :)


Yorumlar
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: ip adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle pa ylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.